Yeni Sinsiyet'in Haksızlık Yordamı (1 Haziran 2014)
Yaşadığımız bunca olaydan sonra yeni sinsiyet tipolojisinin emin adımlarla, tıkır tıkır ilerlediğini, tüm yeni sinsiyet enstrümanlarının [i] eşgüdümle çalıştığını söyleyebilir miyiz?
Yaşadığımız bunca olaydan sonra yeni sinsiyet tipolojisinin emin adımlarla, tıkır tıkır ilerlediğini, tüm yeni sinsiyet enstrümanlarının [i] eşgüdümle çalıştığını söyleyebilir miyiz?
“Melanet” ortamına değin genişletilmesi bir “performans” olarak
görülen, yandaş-paydaş etkileşimleri doğrultusunda, “muazzam kötücül”
bir “biz” söylemiyle [ii]
kalkınan cehalet ortamının muhterisleri, her alanda belirgin bir nicel
üstünlüğü -hileli de olsa mizanı- ileri sürmenin kendilerine muktedir ya
da müstahkem [iii]
bir varoluş hediye edeceğini sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Bu sanrının
konforlu gözbağında ısrar eden herkesin telafisiz (ölümcül) “mezalim”
merhalesinde “haksızlık zevatları” olarak türevleştiğini,
hizmetkârlaştığını anlamadılar mı? Zulmün her yerde hâkim olduğunu, her
şeye, herkese bulaştığını…
Bugünlerde, Yeni Sinsiyet tipolojisinin hile ve yalanla
çeşitlendirerek yeni bir nitelik olarak sunmaya uğraştığı her
farikada(logoda) görülen sahtelik, tözsüzlük, liyakatsizlik, retorik
arsızlığı, “boğucu karanlık ve kin” gibi kötücül doğrultuda çoğalan
etkileşimlerin hiçbir uzamda -özellikle de tarih ile şiirde-
yücelmeyeceğini, ölümden başka bir şey getirmeyeceğini fark eden
“haysiyet, kalb ve vicdan sahibi” (sahici) insanlar, yeni sinsiyetin
gaddarlığını icra ettiği “mezalim ortamı”na karşı direnmektedirler. Ve
hâlâ; yeni sinsiyet tipolojisinin -körül- muhterisleri, mezalim ortamına
karşı direnen sahici insanları ezilecek, üzerine basılacak birer minik
ucube/yaratık gibi görmektedir, mimlemektedir; icabında öldürmektedir
de.
Ama artık, biliniyor; yeni sinsiyetin ikbal ezberi bozulmuştur.[iv]
Yeni sinsiyetin cehalet ortamını yönetmek için kullandığı
enstrümanların eskisi kadar hızlı ve pragmatik başarılar elde edemediği
açıktır. Yeni kapitalizmin ödüllendirme sistemi, işbirliği yöntemleri ve
kültürel sermayenin küresel etkileşim biçimi (vizyon arayışı)
çürümektedir. Kullanılan enstrümanların sonuçları, hedeflenen çıkarlarla
-istendiği ânda, eskisi kadar- kavuşmamakta, beklenen ve kurgulanan tüm
sahte bağlamlarda beklenmedik/istenmedik çürükler oluşmaktadır. Şimdi
mecburen, yeni sinsiyet tipolojisine, her pragmayı “muazzam kötücül” bir
noktada lehimleyen, kolaylaştırıcı, yaygınlaştırıcı, kavuşturucu,
ütüleyici, her şeyden her şeye hızlıca bulaşabilecek, dokunduğu her
şeyin “töz”ünü “anlamsız” bırakacak şeytansı bir el yordamı
gerekmektedir: “Haksızlık”.
El, kılık ve tabela değiştiren; haksızlık… Kendi ağzıyla değil,
başkalarının ağzıyla konuşan; haysiyetsizlik… Her alanda, her yerde, tek
çarenin nifak olması…
Yeni sinsiyet, “haksızlık yordamı”nı kültürel sermaye alanındaki
birikimsel gerilimden başlayarak ticarileştirdiğinde -taşınabilir ya da
taşınamaz eşyaya dönüştürdüğünde- kendini koruyan mezalim ortamını
“sürdürülebilir” kılabileceğini düşünmektedir. Günahlarına yeni günahlar
katarak, yani günahlarını haksızlık yordamıyla büyüterek;
şirketleştirerek, plazalaştırarak, gökdelenleştirerek,
kurumsallaştırarak ve endüstrileştirerek mezalim ortamının görünmez hale
bürüneceğini sanmaktadır. “Devasa” -melanet gibi- bir yanılgıdır bu!
Zahir anlaşılmıştır! Yeni sinsiyet, yüzyıllar sonrasından ve milyonlarca
kilometre öteden dahi açıkça görülebilecek bir “baskı” yangınından
geriye kalan susku molozlarını, yani, zihinsel ve yaşamsal olmayan
“zahiri” bir şeyi “hakikat” diye göstererek sayısal mizanlar
oluşturmaktadır: Yaşamdan yeşeren tüm hakikati ütüleyerek karartmak için
yaşamı susturmakta (yani, nifakta -hırslardan hırslara coşmakta,
bürünmekte-) ısrarcıdır.
Fakat biliyoruz ki yeni sinsiyet tipolojisinin haksızlık yordamını
uygulamaya koyması ve mezalim ortamını genişletmeye çalışması “kendi
sonunun başlangıcı” olmuştur. Mezalim ortamına işlerliğini kazandıran
şeyin “eşyanın suskusu” olduğunu fark eden kalb ve vicdan sahibi
(sahici) insanlar, haklılığın inadıyla, haysiyetle, yeni sinsiyetin
yaygınlaştırmaya çalıştığı haksızlığın her türlü hamlesine üstün
gelecektir. Gözlerimizin vicdanı bize bunu açık açık, pırıl pırıl
göstermektedir.
Yüzyıllar öncesinden…
Zafer Yalçınpınar
1 Haziran 2014
[i] Bkz: “Yeni Sinsiyet ve Bazı Enstrümanları”, 2010
http://zaferyalcinpinar.com/i21.html
[ii] Bkz:“Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin ‘Biz’ Söylemi ve Retorik Arsızlığı”, 2010
http://zaferyalcinpinar.com/i22.html
[iii]Bkz: “Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı”, 2011
http://zaferyalcinpinar.com/i23.html
[iv]Bkz: “Yeni Sinsiyet’in İkbal Ezberi”, 2012http://zaferyalcinpinar.com/i21.html
[ii] Bkz:“Yeni Sinsiyet Tipolojisi’nin ‘Biz’ Söylemi ve Retorik Arsızlığı”, 2010
http://zaferyalcinpinar.com/i22.html
[iii]Bkz: “Yeni Sinsiyet’in Seçkinlik Arayışı”, 2011
http://zaferyalcinpinar.com/i23.html
http://zaferyalcinpinar.com/i29.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder