(23 Şubat 2012)
Yapı
Kredi Yayınları’nın her sene Şubat ayında Kitap-Lık dergisiyle
birlikte dağıttığı “Şiir Yıllığı”nı önümüzdeki seneden (2013'ten)
itibaren yayımlamayacağını ve “şiir yıllığı işi”nden çekildiğini
bildirmesi, 2012 yılı içerisinde “sıkı edebiyat”ın lehine
gerçekleşmiş en sevindirici olaydır. YKY’nin bu kararını ŞİİRDEN
Dergi’nin 9. sayısında yayımlanan haber metninden öğrendim.
Nihayetinde, YKY taifesi içerisinde bu kararın alınmasında etkisi
olan (masaya yumruğunu vuran) kim/kimler varsa onu/onları
gönülden tebrik ediyorum.
Zaten
yıllardır gündemde olan şu beylik “Şiir Yıllığı” meselesini
neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyordu; dökülüp
duruyordu… Şiir yıllığı müessesesini binbir kez, binbir türlü
eleştirdik… Biz eleştirdikçe yıllık hazırlayıcıları, kendilerini
düzelteceklerine daha da umarsız ve gaddar davranmaya başladılar.
Haksızlıklardan “yüksek sesle” bahsettik; bizi dinlemediler,
görmediler, okumadılar, yok saydılar; bizim eleştirilerimize karşı
kör-sağır taklidi yaptılar. Ama sonunda şu “şiir yıllığı işi”nden
kurtulduk çok şükür… Son 5-6 senedir YKY Şiir Yıllığı’nı
hazırlayandan hazırlanış biçimine, yıllık oluşturmak amacıyla
incelenen edebiyat ve şiir dergilerinin taranış biçiminden
dağıtım-kapsam-içerik yönetimine, yıllıkta yer alan şiirlerden
eleştiri yazılarına kadar her şey yanlış ve menfi bir şekilde
icra edildi. Son 5-6 senedir, yıllığı hazırlayan mutat zevat son
derece hakkaniyetsiz seçimlerle ve keyfilikle tüm şiir dünyasını
bunalttı. Güzelliklerin bir bütünü olması gereken “Şiir Yıllığı”,
önce bir çirkinliğe sonra da menfaat enstrümanına dönüştü.
Yıllığı hazırlayan mutat zevat bazı şairleri ve şiirleri bile
isteye, alay edercesine ve keyfi bir biçimde yıllığa almadı; sıkı
ve sahici şiiri -büyük ve güçlü bir poetikayı yok saydı- tasfiye
etmeye çalıştı. Şiir Yıllığı, okuyucunun gözüne bir iktidar
organı, bir statüko cukkalama mecrası ve “şairlik tescil merkezi”
gibi göründü; Şiir Yıllığı, maniple ettiği ve genç şairleri “yemleyen”
bir enstrümana -hızla- dönüştü. “Şiir Yıllığı” gibi
bütünsel/bütünleyici çalışmalarda “hakkaniyet”in şirazesini
kaybedip “menfaat”in muhterisliğine -o günaha- boyun eğerseniz,
bir oligarşinin “büyük çirkinliği”nden başka bir şeye/yere
ulaşamazsınız.
Şairler
ve şiirleri imgelemin özgürleşmesinin emektarlarıdır. Buna
karşın Şiir Yıllığı’nı hazırlayan oligarşi, “şair”i bir
“hizmetkâr” olarak görmeye başlamıştı. Ben, YKY’nin Şiir Yıllığı yayımlamamak
yönünde aldığı kararı “imgelemin özgürleşmesi” ile şiirsel
alanın genişlemesi için çok önemli ve bir o kadar da sahici bir
“devrim-adım” olarak görüyorum. Şiir, bir riya ya da yalan
değildir. Şiir, “sahi”nin eşsiz bir parçasıdır. YKY taifesinin
bunu fark etmesini, dahası, bu yolda olumlu adımlar atmasını çok hayırlı
buluyorum.
Umudum
ve beklentim, diğer haksız antoloji ve şiir yıllıklarının kendi
fişlerini kendilerinin çekmesi ya da kesmesidir.
Zafer Yalçınpınar
23 Şubat 2012 / İstanbul
23 Şubat 2012 / İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder